İkinci Enflasyon Raporu: 'Rakamlar sabit, mesajlar kırılgan'

Kaynak, Getty Images
- Yazan, Selva Demiralp
- Unvan, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi
- Twitter,
Merkez Bankası'nın dünkü Enflasyon Raporu'nda rakamlar yerli yerindeydi ama verilen mesajlar bir kez daha bulanık ve kırılgandı.
Yıl sonu enflasyon tahmini %24'te sabit tutuldu. Ancak ekonomi yönetiminin kurduğu iletişim dili, tahminlerin teknik boyutundan çok algısal etkilerine yaslanıyor.
Uzunca bir süredir tahminin orta noktası değil, üst bandı (%29) piyasalarca "esas alınan" seviye haline gelmiş durumda.
Asıl sorun ise burada bitmiyor: Talep baskısının hâlâ devam ettiği not edilirken çıktı açığı tahminlerinin yine yukarı revize edilmesi enflasyonla mücadelenin önceliklerini sorgulatıyor.
2025 ikinci çeyreğine ait enflasyon raporunda, 7 Şubat'taki bir önceki rapordan bu yana yaşanan gelişmeler değerlendirildi. İçeride 19 Mart sonrası artan riskler fiyat baskılarını artırırken, dışarıda gümrük vergilerine bağlı olarak yükselen küresel durgunluk beklentileri, zayıflayan dolar ve gerileyen emtia fiyatlarının bu etkiyi dengelediği not edildi.
Bu çerçevede Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahminini sabit tutması piyasalarca beklenen bir adımdı.
Ancak burada teknik bir detay kritik hale geliyor: Tahminin orta noktası değil, üst bandı (% 29) piyasaların esas aldığı referansa dönüşmüş durumda. TCMB bunu söylemese de zımnen kabul ediyor gibi. Oysa orta nokta, gerçekleşme ihtimali en yüksek senaryoyu temsil eder. Bu nedenle tahmin politikasındaki belirsizlik, enflasyonla mücadeledeki kararlılığı zedeliyor.
Çıktı açığı
Yıl sonu tahminleri değişmese de, rapordaki en dikkat çekici güncelleme çıktı açığına ilişkin oldu.
Çıktı açığı, ekonominin potansiyel üretim düzeyine göre ne kadar "açıkta" olduğunu gösteren bir kavram. Pozitif çıktı açığı, ekonomide ısınma ve enflasyonist baskıya işaret eder. Bu durumda merkez bankalarının refleksi, çıktı açığını negatife çekmek olur. Ancak bu ilişkinin kesin formülleri yok.
Ne kadar negatif çıktı açığı o kadar düşük enflasyon gibi bir denklem işlemiyor. Çünkü bu aynı zamanda beklentiler ve kredibiliteyle ilgili. Merkez bankasının kamuoyunu ikna kabiliyeti de bu noktada devreye giriyor.
Basın toplantısında Başkan Fatih Karahan, talep yönlü baskıların hâlâ etkili olduğunu söylerken, esas zorluğun enflasyon beklentilerini kırmakta yaşandığını vurguladı.

Kaynak, Getty Images
Karahan, 22 Mayıs'taki sunum sırasında, "Mart ve Nisan aylarında finansal piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında, TCMB olarak proaktif bir biçimde gerekli adımları attık" dedi.
Gelecek dönemde de sıkı para politikasında kararlı oldukları mesajını veren Karahan, "dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz" diye ekledi.
Merkez Bankası, 2025 yılı ikinci enflasyon raporunda küresel belirsizlikte artış tespitinde bulunuyor.
Raporda, ABD tarafından 2 Nisan tarihinde açıklanan gümrük vergisi paketi, 2017-2020 dönemindekinin aksine sektörel ya da bölgesel değil, "180'den fazla ülkeyi kapsayacak şekilde geniş kapsamlı" olduğu söyleniyor.
"Bu gelişmelere bağlı olarak, küresel ticaret politikaları belirsizlik endeksi nisan ayında, daha önce tarife adımlarının atıldığı 2017-2020 dönemine kıyasla oldukça yüksek seviyelere ulaşmıştır" ifadeleri kullanılıyor.
Sert iniş olur mu?
Reuters muhabiri Jonathan Spicer'ın "sert iniş olur mu");